- Home
-
Kurumsal
- 2011 AKADEMIK AÇILIŞ MESAJI
- 2020/2021 AKADEMIK YILI BAHAR DÖNEMI AÇILIŞ MESAJI
- 2020/2021 AKADEMIK YILI GÜZ DÖNEMI AÇILIŞ MESAJI
- 2019/2020 AKADEMIK YILI BAHAR DÖNEMI AÇILIŞ MESAJI
- 2018/2019 AKADEMIK YILI BAHAR DÖNEMI AÇILIŞ MESAJI
- 2018 KURBAN BAYRAMI TEBRIĞI
- 2018 RAMAZAN BAYRAMI TEBRIĞI
- 2017/2018 AKADEMIK YILI BAHAR DÖNEMI AÇILIŞ MESAJI
- 2017/2018 AKADEMIK YILI GÜZ DÖNEMI AÇILIŞ MESAJI
- 2016/2017 AKADEMIK YILI BAHAR DÖNEMI AÇILIŞ MESAJI
- 2016/2017 AKADEMIK YILI GÜZ DÖNEMI AÇILIŞ MESAJI
- DEKANIMIZ SAYIN DOÇ.DR.BILAL SEMIH BOZDEMİR'IN RAMAZAN BAYRAMI MESAJI
- 2015/2016 AKADEMIK YILI BAHAR DÖNEMI AÇILIŞ MESAJI
- 2015/2016 AKADEMIK YILI GÜZ DÖNEMI AÇILIŞ MESAJI
- 2014/2015 AKADEMIK YILI AÇILIŞ MESAJI
- 2014/2015 AKADEMIK YILI AÇILIŞ MESAJI (GÜZ)
- 2013/2014 AKADEMIK YILI AÇILIŞ MESAJI (BAHAR)
- 2012/2013 AKADEMIK AÇILIŞ MESAJI
- 2011/2012 AKADEMIK AÇILIŞ MESAJI
2019/2020 Akademik Yılı BAHAR Dönemi Açılış Mesajı
Değerli Akademisyen Arkadaşlarım, Mezunlarımız ve Öğrencilerimiz
Yeni bir akademik dönem açılışı sebebiyle bu yazıyı kaleme almaktayım. Bu yeni dönemin siz akademik camia içinde kendisini geliştirmekte ve dünya standartlarında bilgi ve tecrübe için çabalayan geleceğin insanları için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Eldeki, geçmişten beri işlenerek geleceğe devredilecek bilgileri en doğru şekilde işleyen sizler evet geleceğin insanlarısınız. Üniversitemizin bu çalışmalarda size geçmiş ve gelecek köprüsü olmasının gururu içerisindeyiz. Yaşadığımız gezegen üzerindeki en doğru ve kesin bilgilerin, onlarca literatür veri tabanlarından size ulaşması, sizin çalışmalarınızın da aynı veri tabanına dahil olması ve tümünün her yıl aramıza katılan yüzlerce dünya öğrencisinin gelecek insanları olarak akademik çabadaki mesafeleri anlamına geliyor. Her bir sorunuz, araştırmanız ve tezinizdeki cümleler, bu büyüyen bilimsel verilerde gelecek insanlarının cümlelerinin enerjisini arttıracak. İslamiyet’in Hz. Ali’sinin “”Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” u Hıristiyanlığın “Dileyin size verilecek arayın bulacaksınız kapıyı çalın size açılacaktır” ifadesi, Yahudiliğin “Tüm kelimeler söylenene dek, tüm melodiler çalınana dek, düşünülmemiş ve keşfedilmemiş hiçbir şey kalmadığında…” hedefi uyarınca, “Hiçbir şey tek başına var olamaz. Her şey bir başkası ile ilişkilidir” diyen Budizm öğretilerine göre, insan olmak, her bir coğrafyada ve değişik renk, din ve milletten enerji, bilgi birikimi ve işte o veri tabalarıyla mesafe kat etmek zorunluluğudur. Bu birikimde o insanın rengi, dini ve milliyeti değil, gelecek insanlarına ömrü boyunca verdiği çaba hep ön plandadır. Bahsettiğimiz çaba ve ortaya konulan enerji için olmazsa olmaz elbette öğrenme, geliştirme ve adı ister simülasyon olsun, ister sicim teorisindeki altı yeni boyut ya da bir diğer paralel evrendeki bizler ve büyüyen evren için küçücük enerjiler olarak biz, hayallerimiz, icraatlarımız ve o enerjiye dönüşen frekanslarımızdır. Kendi dünyamızda sadece tercih ettiğimiz ya da bir ceza olarak bulunduğumuz kısacık yaşamımız için gerçek olmayan mutluluklarla ve tatminlerle verilen hayatı tamamlamak işte o büyümek ve genişlemek zorunda olan evren enerjisine hiçbir katkı sağlamayacaksa, o engin veri tabanına gerekli frekanslarla katkıda bulunmak zorundayız. İnsan olarak işte tam burada bir yola, bir eğitim camiasına ya da öğreticilere ve o veri tabanına ihtiyacımız var. Üniversitemiz bu anlamda dar bir çerçevede değil, dünya insanının frekanslarıyla yoğrulmuş bilgileri işleme alanı görevini üstlenmiştir. Değerli arkadaşlar, bu kozmik yapıdaki düzen bize, tesadüf olmayan yaradılışımız gereği, kendisine katkıda bulunmamızı ister. Adı ister zikir, ister mantra olsun, kökleşmiş kelime frekanslarının birer enerjiye sahip olması misali, her bir düşünce ve faaliyetimizin birer enerji karşılığı olmak zorundadır. Eğer veri tabanlarına müracaat etmez de hayatımızı anlamsızca sürdürürsek “tekamülden” başka şans olmayacaktır. “Bilmiyordum” cevabının hiçbir kanunda cezadan kaçmak ya da yükümlülüklerden muaf olmak için yeri yoktur. Kısacık ömür “bilmiyordum” ları “bilmek” için yeterlidir. Dünya kurulduğundan beri hep yeteri kadar bilgi ve öğretmen mevcut olmuştur. Biz eğitim camiası olarak sizin sayenizde, siz de bizim vesilemizle o frekansları genişleyen enerjiler seviyesinden eksik olmayalım diye gece gündüz çalışıyoruz gelecek insanları için, hazırdaki frekanslara yetişelim diye, zeminini oluşturmak zorunda olduğumuz gerçek enerjilerin sonsuza kadar parçası olmak için! Söylenecek daha çok söz varsa eğer, düşünülecek koca alemler varsa eğer, değecek bir ömür varsa eğer, nefes aldığımıza göre “yaşama sevinci” varsa eğer, üniversite camiamızın mademki bir parçasıyız, o veri tabanına geçmişin emaneti, geleceğin sorumluluğu olduğu için sahip olduklarımız çerçevesinde katkıda bulunmalıyız. Bunun adı ilim ve bilimdir. “Düşüncenin gücü vardır. Düşünce enerjidir ve dünyanızı kendi düşüncelerinizle yapabilirsiniz de, yıkabilirsiniz de.” diyor Susan Taylor. Güzel, değecek, o veri tabanının her zaman bir parçası olacağınız, yaşama sevincinizin hiç azalmadığı için büyük enerjilerin sonsuza kadar parçası olduğu bir ömür diliyor, daha dolu frekanslarla nice akademik dönem başlangıçları temenni ediyorum. Sayın Rektörüm’ün, Mütevelli Heyetimizin, akademisyen arkadaşlarımın mezunlarımızın ve öğrencilerimizin yeni akademik dönemlerini kutlarım.
Sevgi ve saygılarımla.
Prof. Dr. Bilal Semih BOZDEMİR
Dekan
Yeni bir akademik dönem açılışı sebebiyle bu yazıyı kaleme almaktayım. Bu yeni dönemin siz akademik camia içinde kendisini geliştirmekte ve dünya standartlarında bilgi ve tecrübe için çabalayan geleceğin insanları için hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum. Eldeki, geçmişten beri işlenerek geleceğe devredilecek bilgileri en doğru şekilde işleyen sizler evet geleceğin insanlarısınız. Üniversitemizin bu çalışmalarda size geçmiş ve gelecek köprüsü olmasının gururu içerisindeyiz. Yaşadığımız gezegen üzerindeki en doğru ve kesin bilgilerin, onlarca literatür veri tabanlarından size ulaşması, sizin çalışmalarınızın da aynı veri tabanına dahil olması ve tümünün her yıl aramıza katılan yüzlerce dünya öğrencisinin gelecek insanları olarak akademik çabadaki mesafeleri anlamına geliyor. Her bir sorunuz, araştırmanız ve tezinizdeki cümleler, bu büyüyen bilimsel verilerde gelecek insanlarının cümlelerinin enerjisini arttıracak. İslamiyet’in Hz. Ali’sinin “”Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum” u Hıristiyanlığın “Dileyin size verilecek arayın bulacaksınız kapıyı çalın size açılacaktır” ifadesi, Yahudiliğin “Tüm kelimeler söylenene dek, tüm melodiler çalınana dek, düşünülmemiş ve keşfedilmemiş hiçbir şey kalmadığında…” hedefi uyarınca, “Hiçbir şey tek başına var olamaz. Her şey bir başkası ile ilişkilidir” diyen Budizm öğretilerine göre, insan olmak, her bir coğrafyada ve değişik renk, din ve milletten enerji, bilgi birikimi ve işte o veri tabalarıyla mesafe kat etmek zorunluluğudur. Bu birikimde o insanın rengi, dini ve milliyeti değil, gelecek insanlarına ömrü boyunca verdiği çaba hep ön plandadır. Bahsettiğimiz çaba ve ortaya konulan enerji için olmazsa olmaz elbette öğrenme, geliştirme ve adı ister simülasyon olsun, ister sicim teorisindeki altı yeni boyut ya da bir diğer paralel evrendeki bizler ve büyüyen evren için küçücük enerjiler olarak biz, hayallerimiz, icraatlarımız ve o enerjiye dönüşen frekanslarımızdır. Kendi dünyamızda sadece tercih ettiğimiz ya da bir ceza olarak bulunduğumuz kısacık yaşamımız için gerçek olmayan mutluluklarla ve tatminlerle verilen hayatı tamamlamak işte o büyümek ve genişlemek zorunda olan evren enerjisine hiçbir katkı sağlamayacaksa, o engin veri tabanına gerekli frekanslarla katkıda bulunmak zorundayız. İnsan olarak işte tam burada bir yola, bir eğitim camiasına ya da öğreticilere ve o veri tabanına ihtiyacımız var. Üniversitemiz bu anlamda dar bir çerçevede değil, dünya insanının frekanslarıyla yoğrulmuş bilgileri işleme alanı görevini üstlenmiştir. Değerli arkadaşlar, bu kozmik yapıdaki düzen bize, tesadüf olmayan yaradılışımız gereği, kendisine katkıda bulunmamızı ister. Adı ister zikir, ister mantra olsun, kökleşmiş kelime frekanslarının birer enerjiye sahip olması misali, her bir düşünce ve faaliyetimizin birer enerji karşılığı olmak zorundadır. Eğer veri tabanlarına müracaat etmez de hayatımızı anlamsızca sürdürürsek “tekamülden” başka şans olmayacaktır. “Bilmiyordum” cevabının hiçbir kanunda cezadan kaçmak ya da yükümlülüklerden muaf olmak için yeri yoktur. Kısacık ömür “bilmiyordum” ları “bilmek” için yeterlidir. Dünya kurulduğundan beri hep yeteri kadar bilgi ve öğretmen mevcut olmuştur. Biz eğitim camiası olarak sizin sayenizde, siz de bizim vesilemizle o frekansları genişleyen enerjiler seviyesinden eksik olmayalım diye gece gündüz çalışıyoruz gelecek insanları için, hazırdaki frekanslara yetişelim diye, zeminini oluşturmak zorunda olduğumuz gerçek enerjilerin sonsuza kadar parçası olmak için! Söylenecek daha çok söz varsa eğer, düşünülecek koca alemler varsa eğer, değecek bir ömür varsa eğer, nefes aldığımıza göre “yaşama sevinci” varsa eğer, üniversite camiamızın mademki bir parçasıyız, o veri tabanına geçmişin emaneti, geleceğin sorumluluğu olduğu için sahip olduklarımız çerçevesinde katkıda bulunmalıyız. Bunun adı ilim ve bilimdir. “Düşüncenin gücü vardır. Düşünce enerjidir ve dünyanızı kendi düşüncelerinizle yapabilirsiniz de, yıkabilirsiniz de.” diyor Susan Taylor. Güzel, değecek, o veri tabanının her zaman bir parçası olacağınız, yaşama sevincinizin hiç azalmadığı için büyük enerjilerin sonsuza kadar parçası olduğu bir ömür diliyor, daha dolu frekanslarla nice akademik dönem başlangıçları temenni ediyorum. Sayın Rektörüm’ün, Mütevelli Heyetimizin, akademisyen arkadaşlarımın mezunlarımızın ve öğrencilerimizin yeni akademik dönemlerini kutlarım.
Sevgi ve saygılarımla.
Prof. Dr. Bilal Semih BOZDEMİR
Dekan